İlk yarayı Cimbom aldı: 1-1

Eski bir bakanımız, seçim vaatleri arasına
Eskişehirspor’a Ronaldinho’yu getirmeyi de katmıştı. Tabii bu şirin
ilimiz böyle bir vaade kanmadı. Ama sonraları Allah’ın yön
göstermesiyle Cleveland’a gitmeden önce, “Brezilya’dan Ronaldinho
isminde birini getireceğiz” dedi. Neyse ki Es Es, Ronaldinho’nun
çakması yerine Ümit Karan’ın orijinalini transfer etti.
Galatasaray
artık Fenerbahçe ile bir Rus ruleti oynuyor. Tetiğe basıp ölmeyen
rahatlıyor. Sıra Galatasaray’da şimdi. Bu heyecanı görmeyi çok isterdi
Alpaslan Dikmen. Dış mihraklardan daha fazla ülkemize zarar veren
trafik terörünün kurbanıydı ve 1 yıldır tribünde herkesin gözünde
tütüyordu.
Eskişehirspor’un
açık futbol oynamaya kararlı bir 11’i vardı. Galatasaray, katı savunma
yapmayan rakibe karşı iyi pozisyonlar bulabilirdi.17’de Nonda, ki peş
peşe goller atıp Baros’u yedek bıraktırmıştı, şık bir pasla Mustafa’yı
buldu. Ama 2.05’lik dev Ivesa, onun vuruşunu bloke etti. 25’te Arda’nın
Eskişehir savunmasının arasından pası Keita’yı buldu. Onun şutu
Ivesa’da kaldı.



38’de Keita, sağdan topla Hızır gibi geldi.
Taç çizgisiyle sevişen topu alıp götürdü. Ortasını Vucko ıskaladı.
Nonda, bu yardıma sırt çevirecek kadar nankör değildi: 1-0.
İkinci
yarıya iyi başlayan Eskişehirspor oldu. 56’da Bülent Ertuğrul’un şutu
Hakan’dan sekti. Leo Franco kendisini alakasız bir yerde bulunca Mehmet
Yılmaz, boş kaleye yaşamının en kolay gollerinden birini bıraktı: 1-1.
Galatasaray,
golden sonra doğal olarak bir baskı arayışına girdi. Ama 672de
tehlikeyi yaratan konuk ekipti. Kornerden gelen topa yakın mesafeden
vuran Youla’ydı ama top dışarı çıktı.
81’de
Arda soldan ortaladı. Uzak direkte kalabalığın arasında Baros kontrol
ederken pozisyonunu bozdu ama dokundu. Ivesa’nın cüssesi, gole izin
vermedi. Uzatmanın ikinci dakikasında Keita’nın kale önünden egzotik
volesi dışarı gidiyordu.
Galatasaray
haftalardır gol yollarında verim alıyordu. Bu maçın farkı ilk kez bu
kadar az pozisyonla bir maç bitirmesiydi. Rus ruletini kaybetmeleri
ligin sonu için bir ölçü değil elbette. Ne var ki peş peşe galibiyetler
gelirken her şey toz pembeymiş gibi hal ve tavır içindekiler ne kadar
zararlı olduklarını gördüler. Namağlup Eskişehirspor alan daraltmayı
başardı ve Galatasaray’ı durdurdu. Ne var ki onlar da geçen yıl 2 kez
yendikleri rakipleri önünde Youla’yı kullanamadılar.